Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri’nde Millet İttifakı’nın ortağı olan ve CHP listelerinden 15 milletvekili çıkaran DEVA Partisi’nin lideri Ali Babacan, Habertürk‘te katıldığı canlı yayında açıklamalar yaptı.
Seçim sonrasında DEVA Partisi olarak ciddi mesai harcamaya devam ettiklerini dile getiren Babacan, “Muhalefet açısından çok önemli bir iç muhasebe dönemi. Biz DEVA Partisi olarak bundan sonraki yerel seçim ve sonraki genel seçim ile ilgili partimizin stratejisini, duruşunu ve odaklanmamız gereken konuların detaylı bir analizini yapıyoruz” dedi.
Babacan yerel seçimlerle ilgili de herhangi bir partiyle görüşme yapmadıklarını söyledi.
Ali Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Biz 6 partinin uyum içinde ülkeyi yönetebileceği güvenini halkın çoğunluğuna veremedik. Maalesef o güveni oluşturamadık. Yazılı taahhütlerimizin ortak dilini oluşturamadık.”
“KENDİ SEÇMENİMİZİN TAMAMINI İKNA EDEMEDİK”
“CHP’nin listesinde seçime girmek konusundaki eleştiriler seçimi kaybettikten sonra daha çok yapıldı. Biz demokrasinin yanındaki partiler olarak bir ittifak oluşturduk. Ortak bir zemin üzerinden ülkenin yeniden inşa projesiydi. Bizim iddialarımız değişmedi. Biz kendi seçmenimizin tamamını CHP’ye oy vermeye ikna edemedik. Ama ortak listeyle girince daha çok vekil çıkaracaktık. CHP’nin listesinde girdiğimiz yerlerde CHP’nin çok oy artışı var.”
“PARLAMENTER SİSTEM İDDİAMIZ DEVAM EDİYOR”
“Dünyada otoriterleşen rejimlerin değişmesi için güç birliği gerekiyor. Bu güç birliği bazen başarılı bazen başarısız oluyor. Bazen de seçimi kazanıyor ama ülkeyi yönetmeyi beceremiyor. Biz tarihin doğru zamanında ve doğru yerde durduğumuza kesinlikle inanıyoruz. İnşallah biz bir gün bu ülkeyi yöneteceğiz. İktidara talibiz, bunun için çalışıyoruz. Biz ülkeyi yönetme iddiasıyla ortaya çıkmış bir siyasi partiyiz. Parlamenter sistem iddiamız kesinlikle devam ediyor. Bugün muhalefet kesiminde DEVA Partisi’ni kötü bir dille eleştiren insanlar var. Bu insanlar yüzünden birçok insan, ‘İyi ki kazanamamışlar’ diyorlar.”
“KILIÇDAROĞLU – ÖZDAĞ MUTABAKATINA ÜZÜLDÜM”
“14 Mayıs ve 28 Mayıs arasındaki söylem değişikliğini biz kaygıyla takip ettik. Demokrat bakış maalesef 28 Mayıs sürecinde azaldı. Şeffaflık önemli, Sayın Ümit Özdağ ile Sayın Kılıçdaroğlu’nun imzaladığı mutabakat metnine üzüldüm. Bu metin panik halinde yapılmış bir mutabakat. Sayın Kılıçdaroğlu 2. tura giderken Sayın Özdağ ve Sayın Oğan ile temas etmesinin uygunluğunu masada bize sordu ve itiraz olmadı. Ben her zaman gizli anlaşma olmasına karşı çıktım.”